Sonbahara Yeni Bir Başlangıç

Yandaki siyah-beyaz banyonun alttakinin yenilenmiş hali olduğuna inanmak güç değil mi? Oysa dikkatli bakıldığında banyo dolabının bile değişmemiş, sadece boyanmış olduğu anlaşılıyor. Fayanslar yenilenmiş, ayna ve lambalar komple değişmiş. Eski ve demode bir görünüm yerini siyah-beyaz, hoş bir stile bırakmış.

Bazen kendimizi de yenilemek bu kadar kolay olsaydı diye düşünmüyor değilim. Artık işlevselliği kalmamış düşünce kalıplarımızı ''delete'' tuşuna basarak, silmek, toksik ilişkileri sonlandırmak, fazla kilolardan bir çırpıda kurtulmak, görünümümüzü yenilemek. Hepsini bir anda yapamasak da sanırım aralarında en kolayı, saçlarımıza yeni bir şekil vermekle, evimizi gözden geçirmek. Aslına bakarsanız her değişim içten başlamak zorunda değil. Bazen çevremizi değiştirmeye başlayarak; dışarıdan içe doğru da ilerleyebiliriz. Tüm fazlalıklardan arınarak, kırık-bozuk parçalardan kurtularak; düzenli, pırıl pırıl bir ev bizlere olmak istediğimiz kişiyi hatırlatabilir.

Blogum Usta Giremez'in hikayesini hatırlıyor musunuz? Herşey evimi yenilemek istememle başlamıştı. Hayatımın o kadar çıkmaz bir dönemindeydim ki. Ailemi kaybetmiş, işte hayatımın kazığını yemiş, tam bir bocalama halindeydim. Evim ailemden kalma, eski bir daireydi. Kristal, ağır avizeler, vitrinli yemek takımları, kadife koltuklar, mermer masalar... Hepsini verdim. Evi de mutfağından, banyosuna; fayanslarından, elektrik sistemine kadar baştan sona yeniledim. İçimdeki karmaşanın bir yansıması mı bilmiyorum, anlaştığım ustalar parayı alıp, işi yarıda bırakıp gitmiş; mutfak tezgahı yüksek olmuş, pimapenler ölçü yanlış alındığından dolayı iki kez yapılmıştı. Bir tek evimi başıma yıkmadıkları kalınca ustaların, ben de çareyi yazmakta bulmuştum. Hikayem ve aldığım dersler 2 yıla yakın Evim Dergisi'nde yayınlandı. Blogum Usta Giremez'e de  5 yıldır, sevdiğim dekorasyon fotoğraflarını paylaşarak, ara ara güzel yorumlarınız ve mesajlarınızı alarak devam ediyorum. Zamanla yeni ustalar buldum. Hem daha hesaplılar, hem de isimlerinin, ustalığın hakkını veriyorlar. Mobilyaları azalttım, sade, beyaz ağırlıklı bir evim var. Blogumu takip ediyorsanız mavi renge ve İskandinav stiline eğilimim olduğunu anlamışsınızdır. Evim de böyle. Ağırlıklı beyaz, salondaki turkuaz halıysa evdeki en renkli parça.

Blogda yayınlamak için evimin bir kaç kere fotoğrafını çekmeye çalıştım, ama fotoğraflar istediğim gibi profesyonel çıkmıyor. Fikir vermek için, salonumun biraz göründüğü kedim Tarçın'ın fotoğrafını yanda paylaşıyorum. Beyaz kanepeleri Modeko'da bir mobilyacıya yaptırmıştım. Yemek takımı Adnan Serbest, halı da Step'ten. Turuncu yastıklar da Zara Home'dan. Ne orta sehpası, ne de vitrin; hiçbirini almadım. Ev havadar, güneşli ve az eşya olmasından dolayı da çok büyük duruyor.

Eğer sonbahara yeni bir başlangıç yapmak; mobilyalarınızı yenilemek gibi planlarınız var ve Bonus Card kullanıyorsanız; taksit kampanyalarından yararlanabilirsiniz. Bonus Card'a mobilya sektöründe+üç taksit uygulanıyor. Beklemeyin derim. Ustalarla işe koyulmak, evi baştan sona değiştirmek zorunda değilsiniz. Küçük değişikliklerle; rahat bir oturma grubu, modern aydınlatmalar ve aksesuarlarla yepyeni bir ortam oluşturabilirsiniz.

Yeni mevsimin, 2015'in sonbaharının hayatınıza güzel sürprizler, yeni başlangıçlar getirmesini dilerim.
Sonbahara Yeni Bir Başlangıç Sonbahara Yeni Bir Başlangıç Reviewed by Arzu Pınar on 8/29/2015 Rating: 5

Hiç yorum yok